Clint Mansell "Requiem For a Dream" besteleri sayesinde sinemaseverler arasında hatırı sayılır bir popülerliğe erişmiş bir adam olsa da seveni kadar sevmeyeni de mevcut. Şahsen ben her işini aynı ölçüde beğenmesem de ayırt edici bir soundu olan "Noah", "Fountain", "Doom", "Loving Vincent" ve kariyerinin zirvesi olan "Smokin Aces" gibi işleri sebebiyle yakinen takip etmeye çalıştığım bestecilerden biri kendisi. "Requiem"in popülerliğinin ardından blockbuster piyasasına ara ara göz kırpsa da çoğunlukla daha küçük ölçekli projelerin ve orkestraların adamı olageldi hep Mansell ki bu durum son yıllarda iyice belirgin olmaya başladı. "Noah" sonrası büyük bütçeli bir filmin müziğinde kendisini görmediğim gibi son yıllarda katkıda bulunduğu filmlere bakınca iyice arthouse takılmaya başladığı bile söylenebilir. Yazının konusu olan "The New Radical" mesela Julian Assange gibi politik sisteme internet yoluyla saldıran radikalleri konu edinen bir belgeselmiş, geçen yıl Sundance'te falan gösterilmiş ama müzikleri çıkana değin herhangi bir platformda bahsine denk geldiğim bir yapım değil. Belli ki çok ses getirmemiş bu filme belki Mansell müzikleriyle bir omuz vermiştir beklentisiyle dinlemeye başlayan ben filmin namsızlığı ve dikkat çekici olmayışının müziklere de sirayet ettiğini görünce hevesim kursağımda kaldı, kulaklarım "Lux Aetarna"yı aradı.
Teknoloji üzerinden ilerleyen bir filme tekno özellikleri taşıyan müzikler döşemek her ne kadar özgünlükten bir hayli uzak olsa da akla yatmayan bir yaklaşım da değil. Gel gör ki Mansell'in müzikleri o kadar sıradan ve akılda yer edicilikten uzak ki kökeninde pop müzik olan, vakti zamanında NIN'e düzenlemeler yapmış bir adamın elinden gelenin bu olduğuna inanmak biraz zor geliyor. Zaten hepi topu yarım saat anca uzunluğu olan, 7-8 parçadan müteşekkil bir albüm ama aralarından şuna belki bir kulak atılabilir denecek bir tane müziğe denk gelemedim ben. Velhasılı kelam, olmamış Clint olmamış. Olaymış iyiymiş,lakin no,nein,niet.