Chris Rock'ın yeni bir Saw filminde yer almaktan da öte bu filmin aynı zamanda fikir babası olduğu ilk duyurulduğında herkes gibi beni de bir merak salmıştı. Her ne kadar komedyenliğini fazla gürültülü ve lakayt bulsam da mizahlarıyla bilinen aktörlerin ciddi rollere büründüğü filmler oldum olası ilgimi çekmiştir. Hele bu film "Saw" gibi çok sevdiğim bir serinin bir parçası ise bu ilgi katlanıyor haliyle. Kadroya Samuel Jackson'ın da katılmasının yanı sıra yönetmenlik koltuğuna serinin ulaştığı konuma gelmesinde en büyük paya sahip isimlerden biri olan Darren Lynn Bousman'ın oturduğunu da öğrenince bu yılın en merakla beklediğim işlerinden biri olmayı başarmıştı "Spiral".
"Saw" evreninin bir parçası olsa da önceki film serisiyle bağlantısı bundan öteye geçmiyor "Spiral"ın. Tobin Bell'in hayat verdiği Jigsaw ve ahfadına burada rastlamıyorsunuz, ondan ilham alıp kendi adaletini dağıtmaya çıkan yeni bir karakter var. Orjinal serinin işkence pornosuna dalmasının arkasındaki saik olan elindekinin kıymetini bilmeyen insanlara ders verme olgusunun burada yerini kokuşmuş bir sisteme sahip olan polis teşkilatına adalet dağıtmak alıyor. Katilimizin dikkatini çekmeye çalıştığı isim ise 12 yıl önce suçsuz bir tanığı öldürmüş olan ortağını ihbar ettiği için teşkilatta gammaz damgası yiyen ve her daim gözü arkasında gezmek durumunda kalan Zeke (Chris Rock) oluyor.
Her ne kadar öncesinde çekilmiş olsa da geçtiğimiz yıl yaşan George Floyd hadiselerinden sonra içeriği itibariyle manidar bir film olarak algılanmaya müsait "Spiral". Gerçi gerek filmin önceliği de gerekse de yönetmen Bousman'ın yetenekleri de polisiyeden çok korkuya yaslanıyor. Açılış sahnesi başta gelmek üzere olayın dehşet boyutunu seyircisine hissetmekte başarılı olan yönetmen iş polisiye aktivilere geldiğinde de aynı ölçüde kifayetsiz bir işçilik sergiliyor, oyunculuklardan sahnelemeye kadar sanki ilk filmini çeken bir yönetmeni izliyoruz gibi. Projenin temel varlık sebebi olan Chris Rock, filme dair vizyonu "48 Hours" gibi başrol oyuncusu itibariyle komedik ögeler taşısa da ait olduğu janrın keskin çizgilerini taşıyan bir filme imza atmak olduğunu söylemiş. Bunun belli ölçüde başarıldığı söylenebilir; gerek prodüksiyon ölçeği gerekse de ton itibariyle serinin diğer filmlerinden bir hayli farklı olsa da iş kan revana gelince elini korkak alıştırmayan bir iş olmuş "Spiral". Diğer taraftan her ne kadar senaryoda elden geldiğince derinleştirilmeye çalışılmış olsa da karakteri canlandıran Rock'ın oyunculuğu filmin hem avantajı hem de dezavantajı olmayı başarıyor. Aktörün yeni bir şeyler denemeye çalıştığı aşikar ve bir noktaya kadar bunda başarılı da oluyor ama o noktadan sonrasında ister istemez bir inandırıcılık problemi de ortaya çıkıyor maalesef. Senaryodaki twistin ne olduğunun daha ilk perdeden tahmin edilebilir olması da film için bir dezavantaj. Sonuçta tümüyle başarısız bir deneme değil, özellikle Max Minghella başta gelmek üzere sıkı bir oyuncu kadrosu var ama senaryo ve kurgu alanında biraz daha derlenip toparlansa daha etkili olabilecek bir film olmuş "Spiral".