Pazar, Nisan 17, 2011

insanların insan olmayı bıraktıkları bir dünya...


"My cheeky friend and I pretend to enjoy ourselves, but secretly we are rivals, exploiting each other for personal gain. I am here to drink his champagne and he invites me because I can get the real caviar. A veneer of civility hides our true self-interests. It's the nature of our world, yes?I say that civilization is an illusion, a game of pretend. What is real is the fact that we are still animals, driven by primal instincts. As a psychiatrist, you must know this to be true."
"To be honest, ambassador, when someone starts talking to me about the truth, what I hear is what they're telling me about themselves more than what they're saying about the world."
"Perhaps this is true, perhaps being a Russian in this country is a kind of pathology. So what do you think, can you help me? Can you give me a pill? To make me see the world the way you Americans see the world. Can a pill help me understand Iraq, or Dafur, or even New Orleans? All I am saying is that civilization crumbles whenever we need it most. In the right situation, we are all capable of the most terrible crimes. To imagine a world where this was not so, where every crisis did not result in new atrocities, where every newspaper is not full of war and violence. Well, this is to imagine a world where human beings cease to be human."

"Yüzsüz arkadaşım ve ben birbirimizden hoşlanıyor gibi davranırız, ama gizliden gizliye hasımızdır çıkarlarımız için birbirimizi kullanırız. Ben onun pahalı şampanyasını içmek için buradayım o da beni gerçek havyar bulabildiğim için davet ediyor. Bir nezaket maskesi gerçek çıkarlarımızı saklıyor. Dünyanın gerçek doğası budur, değil mi? Uygarlığın bir yanılsama olduğunu söylüyorum, bir rol yapma oyunu. Gerçek olan bizim hâlâ ilkel içgüdülerimiz tarafından yönetilen hayvanlar olduğumuz. Bir psikiyatrist olarak bunun gerçek olduğunu biliyor olmalısınız."
"Dürüst olmak gerekirse büyükelçi, biri bana gerçeklerden bahsetmeye başladığı zaman daha çok dünya hakkında değil de kendileri hakkında konuştuklarını duyuyorum."
"Belki haklısınız. Belki bu ülkede Rus olmak bir çeşit hastalıktır. Eee, ne dersiniz? Bana yardım edebilir misiniz? Dünyayı siz Amerikalıların gördüğü şekilde görmemi sağlamak için bana bir ilaç verebilir misiniz? Bir hap, Irak'ta, Darfur'da ya da en azından New Orleans'da olanları anlamamı sağlayabilir mi? Tüm söylediğim uygarlık ona en çok ihtiyaç duyduğumuz anlarda parçalanıyor. Uygun şartlar altında en korkunç suçları işleyecek kapasiteye sahibiz. Çıkan her krizin yeni bir vahşetle sonuçlanmadığı her gazetenin savaş ve şiddet haberleriyle dolu olmadığı bir dünya hayal etmek... Bu insanların insan olmayı bıraktıkları bir dünya hayal etmek olur."
 
The Invasion (2007) - Oliver Hirschbiegel