Cuma, Şubat 07, 2020

Midway


Roland Emmerich'in 90'ların sonunda yapmak istediği işlerden biriymiş aslında Midway muharebesini filme çekmek ama teklif edilen bütçe stüdyoların gözünü korkutunca "Patriot"a odaklanmaya karar vermiş. Aradan 20 yıl geçtikten sonra projeyi tekrar gündeme getirdiğinde stüdyolardan aldığı tepki gene aynı olmuş ki çok da şaşılacak bir şey yok. Gişenin kralı olduğu 90'larda red yediyse şimdi red yemesi gayet normal zira "2012"den bu yana yaptığı işlerin hepsi ("Anonymous", "White House Down", "Stonewall" ve "Independence Day:Resurgence") ya zarar etti ya da bütçelerini ancak geçebildiler. Hayır aşağı ahırdan da su içmiyor hiç. Hadi diğer ikisi indie sayılır ama "White House Down" 150 milyon, "Resurgence" da 165 milyon dolara malolmuş. Nereye harcanıyor bu kadar para? "Midway" için de başta 125 milyon dolar bütçe öngörülmüş ama sonrasında bağımsız kanallardan 100 milyon toplanabilmiş. Yüzde 90'ı stüdyo ortamında, CGI fonda çekilmiş film bu. Nolan'ın "Tenet"teki uçak sahnesini CGI'sız yapmak daha ucuza geldi dediği gibi Emmerich de teknolojiye bu kadar para gömeceğine filmini doğal lokasyonda çekse daha ucuza mal edebilir miydi diye insan düşünmeden edemiyor.


Savaş tarihi okumalarını çok sevsem de donanma ve hava kuvvetleri ile ilgili kısımları hep atlamışımdır, nedense karada gerçekleşen savaşlara nispetle daha az ilgi çekici geliyor bana hep. O yüzden Pearl Harbor sonrası gerçekleşen Midway muharebesine dair de çok fikrim yoktu, Emmerich yönetmiş olmasa bu filmi de izlemezdim ama vesileyle savaşın pasifikte seyrinin değişmesine vesile olan bir muharebe olduğunu da öğrenmiş oldum. Yönetmenin daha önceki "10000 B.C.", "The Patriot" gibi tarihi filmleri hep hatalarla dolu oluşlarıyla nam yapmışlarken ilk kez bu filminde tarihsel bilgilere sadakatiyle takdir toplamayı başarmış yönetmen. Öte yanda tarihe bu kadar sadakat olunca hikayeciliğin biraz geri plana atılması gerekiyor herhalde zira biraz yavan bir film "Midway". Daha önce "Colony" ve "Jean Claude Van Johnson" gibi dizilerin yazar kadrosunda yer aldığını öğrendiğim Wes Tooke tarafından kaleme alınan senaryo daha ziyade bir tarih kitabı gibi ilerleyip Midway çerçevesinde bir hikaye anlatmak yerine olayları kronolojik olarak anlatmakla yetiniyor. Birçok tarihi figür baş karakter olarak filmde yer alıyor ama mevzubahis savaştaki rolleri ötesinde adamlar kimdir nedir, nasıl insanlardır çok da fikir edinemiyorsunuz. İyi de bir oyuncu kadrosu var halbuki; Woody Harrelson, Patrick Wilson, Aaron Eckhart, Luke Evans, Tadanobu Asano ve daha niceleri. En öne çıkan karakterin ne karizma ne de oyunculuk manasında çok bir numarası olmamasına rağmen devamlı bir üst düzey prodüksiyonda kendine yer bulmasıyla beni hep şaşırtan Ed Skrein'a teslim edilmesi bir talihsizlik ama yalan yok, film ilerledikçe rolün üzerine daha oturduğunu da hissedebiliyorsunuz. Panavision'ın 2018'de çıkan Millenium DXL2 dijital kameralarıyla  anamorfik olarak çoğunluğu Montreal'daki stüdyolarda çekilen filmin muharebe görüntüleri belli bir görkeme sahip olsa da özellikle gemi güvertesinde geçen sahnelerde fonun yapaylığı çok fazla göze batıp insanı filmden kopartıyor. Belli ölçüde keyifle izlenmesi muhtemel olmasa da kısa sürede unutulacak bir yapım "Midway".