Perşembe, Eylül 10, 2020

Neighbors (2014) & Neighbors 2: Sorority Rising (2016) - Nicholas Stoller


 
Seth Rogen komedileri söz konusu olduğunda iğrenmekle eğlenmek arasında gidip gelmek gibi bir durum söz konusu oluyor. Zira kimi sahneleri insanı gülmekten yerlere yatırırken kimi sahnelerinde de bu nedir ya diyerek yüzünüzü çevirmekten kendinizi alamıyorsunuz. "Neighbors" filmleri yukarıda söylediklerimizin sağlamasını yapan en nadide örnekleri oluşturuyor Rogen'ın filmografisi içinde. 

Fraternity ve Sorority kavramları ABD'de üniversite kültürünün önemli parçalarından. Bir nevi öğrenci kulübü hüviyeti taşısalar da mezun olduktan sonra da bağların sürdürüldüğü, hatta iş başvurularında özgeçmişlere bile eklenebilen bir üyelik söz konusu. Mensuplarının beraber yiyip içip eğlenip ders çalışıp yeri geldiğinde de beraber hayata atıldıkları ortamlar yani. 
 
 
"Neighbors" filmlerinin temasını ise bu kulüplerin olmazsa olmazı olan "sabaha kadar parti" kavramı oluşturuyor. Rogen ve Rose Byrne'ın canlandırdığı yeni çocuk sahibi olmuş çiftin yan binasına bir fraternity taşınınca haliyle bir orta yaş-genç çatışması baş gösteriyor ve filmin komedisinin kaynağını da bu ikilik oluşturuyor. Bu ayrışma üzerinden geride kalan gençlik yıllarının gelmeyeceğinin idraki, yetişkin olmakla ya da yavaş yavaş yetişkinliğe atılmakla birlikte gelen sorumluluk artışı üzerine yer yer anlamlı bir şeyler söylemeyi de başarıyor film. Tabi perdede olup biten tüm bel altı iğrençliklerin arasında bu söylenenleri duyabilirseniz. Devam filmi "Sorority Rising" bu sefer merkeze kız öğrenci kulüplerini koyarken odağını büyüme sancılarından feminist kaygılara ve lgbt özgürlükçü tavırlara kaydırıyor. Merkezine kızları koyduğundan olsa gerek iğrençliğin dozu düşerken bunun getirdiği taşkın ve azgın tavır da kaybolunca komedinin dozu da azalıyor.


Andrew J.Cohen ve Brendan O'Brien'ın yazdığı senaryo önceleri sadece Rogen'ın karakterinin gençlerle mücadelesine odaklıymış. Sonraları eş karakteri daha ön plana çıkarılarak aile ünitesinin azgın gençlikle mücadelesine evrilmiş olay. Film adına hayli talihli bir tercih olmuş zira hem daha olgun ve özgün bir tema, hem de Rose Byrne'ın komedi yeteneğini bir kez daha göstermesine vesile olmuş. Zac Efron her iki filmin de itici gücü ve malzemenin tadını sonuna kadar çıkarıyor. Chloe Moretz eldeki materyalle çok da birşey yapamasa da komediye yatkınlığı aşikar, bu tarz filmlerde daha sık yer alması lazım. Yan rollerde ve cameolarda Dave Franco, Lisa Kudrow, Randall Park, Kiersey Clemon ve Halston Sage filmin izlenilirliğini arttırırken Ike Barinholtz ve Carla Gallo da bir o kadar azaltıyorlar.

 
Jim Carrey filmografisinin "meh" filmlerinden olan "Fun With Dick&Jane" ve "Yes Man"in senaristi olarak da bildiğimiz yönetmen Nicholas Stoller, gene Jude Apatow ekolünden gelen starlarla yaptığı filmlerle isim yapmış bir yönetmen daha ziyade; Jason Segel ile "Forgetting Sarah Marshall" ve "Five Year Engagement", Jonah Hill ile "Get Him To The Greek". "Neighbors" filmlerinden sonra da "Storks" isimli animasyona imza atıp son birkaç yılını "Scoob", "Tom&Jerry","Small Foot" ve "Captain Underpants" gibi animasyonlara yapımcı-senaristlik yaparak geçirdi. 
 

 
Kariyerini komedi üzerine kurmuş bir isim olarak elinin bu tarz materyale belli bir yatkınlığı var.Önceki filmlerine bakılınca Rogen ile benzeri bir mizah anlayışına sahip olduğu da aşikar. Çoğu komedide olduğu gibi burada da filmi beğenip beğenmemeniz perdede olup bitenlerin sizin komedi anlayışınıza ne derece yakın olduğuna bağlı bir durum.