Pazar, Temmuz 10, 2022

King of the Underdogs (2017) - Derek Wayne Johnson


John G.Avildsen sinema tarihine "Rocky" ve "Karate Kid" gibi  iki tane klasik kazandırmış olmasına rağmen sıkı sinefiller dışında adı pek duyulmuş bir isim değil maalesef. Yazı konusu "King of The Underdogs"un yönetmeni Derek Wayne Johnson da mevzuya tam olarak buradan giriş yapıyor zaten; mikrofonu uzattığı bir çok isim "Rocky"nin yönetmenini ya bilmiyor ya da Stallone zannediyor ki benzeri beyanlara internetteki ortamlarda rastlamak da mümkün. Haliyle belgeselin varlık amacı ve çıkış noktası da böylesine sevilen filmlere imza atmış bir adamın nasıl olup da çoğu sinemaseverin radarına kariyeri boyunca giremediğinin izahının yanı sıra bir şekilde ihmal edilmiş bu sinemacıyı tekrar spot ışıklarının altına sürüklemek.


Filmin ilk bölümünde kendi ağzından dinlediğimiz üzere kariyerinin başında bir Martin Scorsese'nin asistan olarak filmlerinde yer aldığı bir isim olan John Avildsen ilk kez 1970 tarihli "Joe" ile adını duyurmuş zamanında. Birçok amerikan sinemacısının altın dönem yadettiği 70'ler Hollywood'unun girizgahını yapan filmlerden birisi kabul edilen "Joe"nun akabinde çektiği ve başrol oyuncusu Jack Lemmon'a oscar kazandırması sayesinde yönetmenine klasman atlattıran "Save The Tiger" ile kariyerine hızlı bir giriş yapmış olan yönetmen aynı zamanda filmogrofisinin bütününe musallat olan istikrarsızlık özelliğini de daha bu dönemlerden göstermeye başlamış zira her bir "Rocky" ve "Karate Kid" arasına bir dolu vasat film sokmayı başarmış maalesef kendisi. Bu duruma çok yakınlaştığı halde şu ya da bu nedenle yönetmenliğini yapamadığı ve sonrasında çok beğenilmiş "Serpico" ve "Saturday Night Fever" gibi kaçan fırsatlar da eklenince tutarsız olduğu kadar talihsiz bir sanatçı olduğu da söylenebilir kendisi için. Çoğu yönetmenin bir reklamcı tutarak kendilerine proje ayarlattıkları bir sektörde ortaya koyduğu işlerin ve edindiği bağlantıların kendisine sağlıklı bir kariyer sağlama noktasında yeterli olacağını düşünmüş olması da kendisi adına öngörülü ve mantıklı bir karar olmamış maalesef.


Madalyonun diğer tarafında ise sadece sinemaseverler nezdinde iz bırakmakla kalmayıp popüler kültüre harman olmayı başarmış işlere imza atmış bir yönetmen var karşımızda ve çoğu sinemacının hayatları boyunca uğraşıp da beceremedikleri bir şey bu. Filme adını veren underdog, yani kendisinden herhangi bir şey beklenilmeyen, hakir görülen karakterlerin finalde muzaffer olduğu filmlerin en güzel örneklerine imza atmış olması çoğunluğu günlük meşgalelerle silik bir ömür tüketen insanlardan müteşekkil sinema seyircisi nezdinde kendisine ayrı bir yer açılmasına vesile olmuş zira bu filmler bir şekilde karakterleriyle özdeşleşip acıları ve zaferlerini paylaştığımız, son tahlilde bu yaman yaşam mücadelesinde umut aşılamayı başaran yapımlar ve bu filmlerin özenle kurulmuş görsel dünyaları Avildsen'in yönetmenlik becerisinin en önemli göstergeleri. Çoğu kişi makul sebeplerle "Rocky" filmlerini Stallone ile özdeşleştirmiştir ama  -Conti'nin müzikleri eşliğinde büyük harflerle yapılan jenerikten tutun da idman montajları ve müze merdivenlerine tırmanış gibi "Rocky"yi "Rocky" yapan bir çok görsel kodun mucidi Avildsen'dir. Daniel LaRusso ve Johnny Lawrence arasındaki final maçının da hala sinema tarihinin en gaz müsabalarından biri olması da Avildsen şahen yönetimi sayesindedir ki bunlar ilk elde aklımıza gelen örnekler.


Beraber çalışmış oldukları filmin kalitesi ve filme dair anıları ne denli pozitif olursa olsun birçok ünlü isim belirmeyi kabul etmişler filmde. Listenin başını elbette ki "Rocky" ve "Karate Kid" ailesi çekiyor. Stallone başta gelmek üzere Talia Shire, Burt Young, Carl Weathers, Ralph Macchio, -her ne kadar olması gerekenden çok çok çok az görünüyor olsa da- William Zabka, Martin Kove, Bill Conti ve senarist Robert Mark Kamen övgülerini birbiri ardına diziyorlar yönetmen için. Bunların yanı sıra Avildsen'le çalışmış Burt Reynolds, Stephen Dorff, Stephen Baldwin, Luke Perry ve Kevin Connolly gibi aktörler, Lloyd Kaufman, Jerry Weintraub ve Mike Medavoy gibi yapımcılar, Avildsen'e ilişkin panelin moderatörlüğünü yapan senarist Larry Karaszewski ve eleştirmen Leonard Maltin de belgeselde yönetmene dair fikir hissiyatlarını dinleme şansına sahip olduğumuz isimler. Dört dörtlük bir belgesel olduğu söylenemese de niş bir yönetmene ve filmogrofisine dair etraflı bir bakış atmaya çalışan, ilgiye mazhar bir yapım "King of The Underdogs"