Perşembe, Şubat 24, 2011

Big Momma's House 2 (2006) - John Whitesell


Siyahi komedyenlerin şişman kadın rolleri oynama saplantıları nereden geliyor bilmiyorum Özellikle 2000'lerde bir şiraze kayması gibi bir şey yaşandı herhalde; "Norbit" ("The Nutty Proffessor" filmlerinde de anne ve büyükanneyi de canlandırmıştı Eddie Murphy), "White Chicks", "Medea" vs daha hatırlayamadığım örnekler de vardır. Herhalde siyahi kültürle alakalı bir şey zira kendilerinden başka buna gülen var mı emin değilim ama aynı zamanda bildiğin global olarak iyi de iş yapıyolar, demek ki var izleyeni. Artık kimse bunlar?..


İşte bu sebepten, yani zerre ilgimi çekmemesi ve bir gıdım komik bulmamamdan mütevellit "Big Momma's House" filmini seyretmemiştim. Martin Lawrence'ı da severim aslında, yetenekli bir komedyendir ama buna elim varmamıştı. Zaten Kat Dennings ve Chloe Grace Moretz'in varlığı olmasa buna da bulaşmazdım ya neyse. Velhasılı ilk filmi izlemeden de bakılabiliyor buna, hikaye öncelik olmadığı için elzem değil yani, sözün özü bu. 


Lawrence Malcolm adında bir FBI Ajanını canlandırıyor. Karnı burnunda bir karısı var. Önceki filmde saha ajanıymış herhalde, şimdiki masa başı işinden çok da memnun görükmüyor, muhtemelen karısının zoruyla yaptığından. Sevip saydığı ajanlardan birisi öldürülünce karısına bir mazeret uydurup sahaya geri dönüş yapıyor. Nasıl? Tabii ki tebdili kıyafet Big Momma şeklinde cinayette payı olduğuna inanılan adamın evine dadı olarak. Tom adındaki adam neredeyse eve uğramıyor gibi birşey. Karısı Leah tam kontrol manyağı, çocuklarına herhangi bir sıcaklık göstermeden at gibi yarıştıran annelerden. 3 çocuktan en küçüğü iki yaşında ve henüz tek kelime etmiş değil -Momma'nın eve gelişiyle bu değişecek elbette-. Chloe Grace Moretz'in canlandırdığı 12 yaşındaki ortanca çocuk ponpon kız olmanın derdine düşmüş, bir noktada Momma ona da birkaç figür gösterip yaklaşan amigo kız seçmelerinde öne geçmesine yardımcı oluyor. Kat Dennings'in hayat verdiği ergen kız da tam asilik döneminde, o da Momma'nın desteği ve şevkati sayesinde ehlileşiyor tabii ki filmin sonunda. Anne de eninde sonunda Momma'nın sihirli varlığından esinlenip daha rahat bir karakter haline gelmeye çabalar buluyor kendini.Yani bu Momma seçilmiş varlık gibi bir şey, yanlışsız bir koruyucu, ne kadar yasadışı ya da mantıksız görünürse görünsün yaptığı her hareketin tam da yapılması gereken şey olduğu ortaya çıkan iyilik perisi bir figür. Becerikliliği ve anlayışına hayran kalmamız beklenen bir tip.


Malcolm elalemin ailesine böyle sevgi ve şevkat dağıtırken bir yandan ne halt ettiğini sorgulamaya çalışan üstlerini savuşturup bu eve gelmesinin nedeni olan ulusal güvenlik tehditi her neyse artık onu ortaya çıkarmaya çalışıyor. Konferansa gittim diye yalan uydurduğu -ki niye yalan söylemeye gerek duyduğu da hiç anlaşılmıyor- karısı da doğurmanın eşiğinde ve kocasının yalanını fark edip kendisini aldattığından şüphe ediyor zavallı.


Filmin açıkça "Mrs. Doubtfire" ve Vin Diesel komedisi "The Pacifier"den esinlendiği belli, filmdeki şakalar da genel olarak orada izlediklerinizin bir çeşit türevi niteliğinde. Gülmemiz beklenen yerler Lawrence'ın Momma kılığındayken normalde yaşlı bir kadının yapmayacağı şeyleri yaptığı bölümler genelde; Victoria Secret mankenleri ile dolu bir odaya girince tahrik olması, ağır şeyleri kaldırabilmesi vs. Tuvalet mizahından uzak durulmuş Allah'tan, osuruk sesi dinleyip durmuyoruz neyse ki. Ama gene de araya tanga, meme şakaları sıkıştırmaktan kendilerini alamamışlar. En nihayetinde sorun şu; Momma karakteri o kadar çirkin ve yapay bir görünüme sahip ki hiç bir inandırıcı tarafı yok, herhangi bir ailenin böyle birini aralarına almaları için komple moron olmaları lazım. Böyle olunca filmden daha başlamadan kopuyorsunuz.


Lawrence'ın R rated komedilerle yıldız olup son yıllarda komple aile komedilerine abanan Eddie Murphy'den feyz aldığı aşikar. Murphy bile bu geçişi yapmakta bir hayli güçlük çekmişken agresif ve düz komedisiyle tanınmış Lawrence için bunun daha da zor olduğu belli. Adamın sırıtmasında bile bir hınzırlık var, şevkat kumkuması bir karakterde çok görülen bir hususiyet değil bu. Ayrıca yeteneğini böylesi pespaye materyallerle harcadığını görmek de üzücü. Filmin yegane parlayan tarafları huysuz ergen klişesine bir tavır katmayı başaran Dennings ile oyunculuk bazında Lawrence'dan daha fazla menzil sahibi gibi duran Moretz.