Cumartesi, Şubat 20, 2021

The Pretty Reckless - Death by Rock and Roll


Çocukluğu "Grinch"den ergenliği de "Gossip Girl"den bilinen  Taylor Momsen'in 10 yılı aşkın bir süre öncesinde aktörlüğe veda edip kendini tümüyle müziğe verdiğini duyurması belli bir şaşkınlığın yanı sıra bir nebze küçümsemeyi de beraberinde getirmişti hatırladığım kadarıyla.  O zamandan bu yana Momsen'in grubu "The Pretty Reckless" önce Evanescence, sonrasında da Marilyn Manson ile turlara çıktı. 2014'te "Going to Hell", 2016'da da "Who You Selling For" isimli albümlere imza attı. Chris Cornell'in son performansı öncesinde alt grup olarak sahne almışlıkları, Cornell'in vefatı sonrasında bir konserde "Like A Stone"u coverlayarak saygı duruşunda bulunmuşlukları da vaki. Bir yıl sonrasında grupla başından beri beraber olan yapımcıları Kato Khandwala'nın da bir motorsiklet kazasında hayatını kaybetmesi de eklenince Momsen'in bir süre depresyonla cebelleştiği duyulmuştu.


Son 10 yıldır gitarda Ben Philips, davulda Jamie Perkins, basta da Mark Damon'ın yer aldığı grup, Khandwala'nın yerine yapımcılığını Pearl Jam ve Soundgarden'dan bilinen Matt Cameron'ın üstlendiği yeni bir albümün hazırlıklarına başlaklarını 2 yıl önce falan duyurmuşlardı. Araya Covid vesaire girmesiyle albümün çıkması bu yılı buldu. Albümün en iyi şarkısı olan "And So It Went" Tom Morello'nun varlığı ve ağırlığının hissedilmesinin yanı sıra sonlara doğru şarkıyı şaha kaldıran çocuk korosunun verdiği sound itibariyle grubun bugüne kadar yaptığı en iyi parça olma özelliğini taşıyan "Heaven Knows"u da bana bir hayli hatırlatan bir şarkı. "Standing at the Wall" albümde yer alan bir iki akustik parçadan en dinlenilebilir olanı. "My Bones" marşı andıran ritmiyle gaz bir parça denilebilir. 12 şarkılık albüm içinde bana hitap eden sadece bu üçü oldu açıkçası. Momsen'in müzik piyasasına ilk girdiği zamanlardaki rock starlığa özenen kız çocuğu algısını uzun zaman önce yıktığı bir gerçek olsa da 4 albüm sonrasında Momsen'in grubun dinamosu olan tutkusu ve personası dışında grubu müzikal olarak ayrıcalıklı bir şey var mı sorgulamak mümkün. Yukarıda bahsi geçen "Heaven Knows" haricinde grubun yaptığı müziğe kötü denemese de dinledikten bir süre sonra akılda yer etmeksizin unutuluyorlar. Eski yapımcılarını trajik ölümü belki müzikal anlamda yeni sulara yelken açmalarına vesile olur mu diye düşünmüştüm ama bu albüm itibariyle böyle bir şeyin söz konusu olmadığı aşikar. Sonraki çalışmalarında kendilerini daha zorlayan ve yeni şeyler denemeye iten bi şevki kendilerinde bulmaları dileğiyle.