Perşembe, Şubat 10, 2022

The Hudsucker Proxy (1994) - Joel & Ethan Coen


Coen'lerin ta 1985'te kariyerlerinin başlarında yazdıkları senaryolardan biri olup daha iyi bir prodüksiyon kalitesine sahip olsun diye kendilerine iyi bir bütçe teslim edilecek kadar isim yapana değin bekletmeyi tercih ettikleri bir senaryoymuş "Hudsucker Proxy".  Yaptıkları ilk 4 filmle büyük bir hayranları haline gelen Joel Silver sayesinde muratlarına ermişler nihayet.  Coen'lerin ahbapları Sam Raimi ile 3 ayda beraber yazdıkları senaryo ekibin izleyerek büyüdüklerini söyledikleri 40'lı ve 50'li yıllarda yapılan bir nevi şirket komedisi olarak nitelendirilebilecek filmlerden esinlenmeymiş. Mevzubahis filmlere dair fikri olmayan bir izleyici olarak bu yapımlardan ne kadar besleniyorlar ne kadar uzaklaşıyorlar bilemiyorum ama fikri olan bir izleyici olsaydım bu filmden daha fazla keyif alırdım gibi geliyor orası kesin. 
 

Kurucusunun intiharı ile bunalıma giren Hudsucker Holding'in Sidney Mussburger'in (Paul Newman) başını çektiği yönetim kurulu, düşüşte olan hisseleri dibe vurdurup bu noktadan satın alarak yükselişe geçtiğinde kara geçmek gibi bir plan yaparlar. Bu dip noktasını görmek için en ideal çözümün şirketin başına avanağın birini geçirmek olduğuna kanaat getiren Mussburger yeni işe başlayan Norville (Tim Robbins) ile karşılaştığından aradığını bulduğundan emindir. Fakat Norville'ine hem göründüğünden daha saf hem de göründüğü kadar saf olmaması gerçeğine kaderin birkaç cilvesi de eklenince işler hiç de beklediği gibi gitmez.


Çeşitli twistlerle ilerleyen hikaye finali itibariyle doğaüstü bir noktaya bağlanıp dibe vurdum diye pes etmeyip mücadeleye devam mesajı verip nihayete eriyor. Açıkçası özellikle son perdesi itibariyle hikaye biraz havlu atıyor olsa da Coen'lerin kendine özgü diyalog yazımları ve mizah anlayışları filmi belli ölçüde izlemeye değer kılıyor. Yapım ekibinin 50'lerde geçen bir film için 30'ların Alman dışavurumculuğu acımasızca sömürdüğü filmde keskin hatlara sahip yaman iş dünyasının ortasında  yönünü bulmaya çalışan Norville'in kurtuluşu da bu keskinliklikten uzaklaşıp bir hulahupun dönen hatlarına kendini bıraktığında gerçekleşiyor. Hoş o da çok uzun süreli olmuyor gerçi; ürettiği dairesi ile faşistik kapitalizmin altını üstüne getirecek gibi duran Norville bir süre sonra gene bir daire misali kendi etrafından dönmeye başlayı bir nevi fasit bir dairenin içinde bulduğunda kurtuluşu Allah'a kalıyor ki hakikaten de böyle oluyor filmin sonunda. Clint Eastwood'un başka bir işle çakışması nedeniyle reddetmek durumunda kaldığı Mussburger rolünde Paul Newman filmin en büyük kozuyken gerek ciyak sesli konuşması gerekse de kullandığı vücut diliyle yaman gazeteci ve Norville'in kırığı rolünde Jennifer Jason Leigh de filmin en zayıf halkası. Coen sinemasının azılı meraklılarına uygun bir çalışma, aksi takdirde sanmıyorum sarsın.