Perşembe, Mart 12, 2020

Kick-Ass 2 (2013) - Jeff Wadlow


İlk filmin 2 yıl sonrasından devam eden "Kick Ass 2" kendini emekliye ayırmış Dave Lizewski'nin sıkıntıdan tekrar kostüme bürünmesini ve bu sefer Hit Girl tarafından eğitilmesiyle başlar. Hit Girl bir süre sonra aktivitelerini durdurmak zorunda kalınca Kick-Ass, kendisinden esinlenerek kurulan Justice Forever'a katılmaya karar verir. Bu arada ilk filmde babası telef olan D'Amico Jr. da intikam yemini eder ve yanlışlıkla annesini bronzlaşma makinesinde kızartarak öldürdükten sonra adını "The Motherfucker" koyarak kendi gerçek kötüler takımı Toxic Mega Cunts'ı kurar ve ortalık karışır.


"Kick-Ass 2" 2012'de duyurulmuş, ertesi yıl da gösterime girmişti. İlk film çekildiğinde 19 yaşında olan Aaron Taylor-Johnson  aradaki süre zarfında Oliver Stone'un "Savages"ı ve Joe Wright'ın "Anna Karenina"sı gibi gayet yetişkin hüviyetli filmlerde arz-ı endam ettikten sonra tekrar liseli görünümüne bürünmek durumunda kaldı. Filmin problemlerinden ilki bu zira her ne kadar 20'sine basmamış hali rolüne çok iyi otursa da ikinci filmdeki versiyonunun lise öğrencisi olduğuna inanmak zor seyirci olarak,özellikle yukarıda bahsi geçen filmleri gördükten sonra. 


Chloe Moretz için öyle bir sorun yok; lise çağlarında bir kızı oynayan lise çağlarında bir aktör, oynadığı rol için tam anlamıyla ideal bir seçim. Moretz'in şanssızlığı devam filmini çekmekten imtina eden Matthew Vaughn'un yönetmenliği devretmek için Jeff Wadlow'u seçmiş olması. "Kick-Ass" öncesinde kimsenin hatırladığını zannetmediğim "Cry Wolf" ve "Never Back Down" isminde iki film yönetmiş, sonrasında ise Blumhouse'un en az beğenilen filmlerinden olan "Truth or Dare" ve "Fantasy Island"e imza atmayı başarmış bir isim olan Wadlow sadece yönetmenlik verildiği yetmezmiş gibi filmin senaryosunu yazmakla da görevlendirilmiş. Haliyle ilk filmde Vaughn ve Jane Goldman'ın ellerindeki materyali daha yukarılara çıkarmayı başarabilen incelikli çalışmalarından burada eser yok ve bundan en fazla zarar gören de Hit Girl karakteri oluyor. 
 

Psikopat bir babanın elinde yetişmiş, aynı babanın gözü önünde közlenmesini izlemiş, onun yokluğunda normalleşmeye çabalayan kompleks bir karakteri erkek delisi liseli kızlara uyum sağlamaya çalışan bir figür haline getirmiş yazar-yönetmen, orta yaşlı adamların ergen kızlara odaklanan senaryolar yazmamaları gerektiği savını kanıtlar nitelikte bir işçilik çıkarmış. Kick-Ass karakteri görece bir nebze daha şanslı, eli ayağı düzgün bir hikayesi var, sonuçta Wadlow da Mark Millar'ın materyalini uyarlıyor ama ilk filmin Millar'dan farklılaşmayı seçtiği yerlerde de saçma tercihler yaparak hikayeyi aşağıya çekiyor. Bunun en belirgin örneği ilk filmde Dave ile aralarında güzel bir ilişki dinamiği oluşturulmuş olan Katie (Lyndsey Fonseca) karakterinin bu filmde sadece tek bir sahnede görünüp saçma bir şekilde Dave'i terketmesi ve karakterin çizgi romandaki karşılığına yakın bir versiyona dönüştürülmesi. Zaten Millar'ın hikayeciliğinde ilk filme dair yazıda da dem vurduğumuz çiğliğe yakın bir tarzı var Wadlow'un, gerek komedi gerekse de şiddet sahnelerinde bunu idrak etmek hayli mümkün ve filmin hanesine eksi yazılan noktalar bunlar.

Burada Wadlow'a giydirip dursak da suçun büyüğü aslında kendi yapması gerek işi kifayeti denk olmayanlara devreden Matthew Vaughn'da. Zaten buradan iyi bir ders çıkardı sanırsam zira sonrasında yaptığı "Kingsman" filmlerinin hepsini kendi yazıp çekti, kimselere de bırakmadı. Böylelikle bu filme hakim olan direk video piyasasına çekilmiş devam filmi havası da sinmemiş oldu hiçbir "Kingsman" filmlerine. Oyuncu kadrosunda bile bir çöküş var. İlk filmin karizma merkezleri Mark Strong ve Nic Cage haliyle yoklar, bir başka büyük aktör Jim Carrey dahil olmuş ama onun rolü de cameodan biraz hallice. Yukarıda belirttiğimiz gibi Fonseca bir sahnede görünüp kayboluyor. Aradaki sürede belli bir tanınırlığa ulaşmış Evan Peters'ın yerine adı sanı bilinmez bir genç konulmuş. Marcus gibi yan bir karakterde bile yeniden kast yapılmış. Sevdiğimiz aktörler Donald Faison, John Leguizamo, Iain Glen ve Lindy Booth'un yanı sıra göze batan yeni isimler Claudia Lee ve Daniel "Get Out" Kaluuya kadroyu zenginleştirseler de karakterleri itibariyle kaplayabildikleri yer çok kısıtlı. Dolayısıyla tüm yük Taylor-Johnson, Moretz ve Mintz-Plasse'nin üzerine kalmış, onlar da ellerinden geleni ardlarına koymuyorlar ama eldeki hikaye malzemesiyle bir yere kadar.


Aradan geçen 5 yılda üçüncü filme dair söylentiler ölmekle kalmadı hikayeyi reboot edileceğine dair spekülasyonlar çıktı geçenlerde. Geri dönüp bakınca ilk filmin arkasındaki ekip devam filmini de kotarsaydı ne olurdu diye düşünmeden edemiyor insan. Wadlow un filmi komple facia değil,sıkmadan izlemek mümkün özellikle Carrey'nin olduğu Justice Forever bölümlerinde. Ama bu durum, filmin kendi meziyetlerinden ziyade selefinin kurduğu sağlam temellerden ileri gelince çok da söyleyecek bir şey kalmıyor geriye.