Son 20 senedir yaptığı işlerin neredeyse hiçbirini izlenebilir bulmamış olsam da "Kaygısızlar" ve "Baskül Ailesi"nden gelen bir kredisi vardır Gani Müjde'nin
her daim. Zaten zamanında "Kahpe Bizans" gösterime girer girmez bizi sinemaya koşturan da kendisine dair bu hüsnüzan olmuştu. "Kahpe Bizans" çocukluğu televizyonda "Battal Gazi", "Kara Murat", izleyerek geçmiş benim jenerasyonum için ideal bir
filmdi çünkü anlatılan hikayeleri ilgiyle izlerken eksikleriyle dalga geçmek de hepimizin için olağan bir uygulama olagelmişti. O zamanki genç, çevik ve ahlaklı halimle filmi fazla bel aşağısı ve bayağı bulmuş, çok da beğenmemiştim ama aradan geçen zaman zarfında daha tahammül edilebilir bulduğumu da belirtmem lazım.
"Kahpe Bizans" ile 16 sene sonrasında gösterime giren "Geym of Bizans" arasında Gani Müjde sadece "Osmanlı Cumhuriyeti" filmini yönetmiş, çoğunlukla televizyon için
işler yaparak geçirmişti zamanını. Devamlı üreten bir insan olması ve takip ettiği işlerin ekseriyetle iyi kötü tutmasından çıkarım yaparsak çok da seyirciyle ilişkisi kopmuş bir yazar olmadığı söylenebilir. Hal böyleyken Müjde'yi bu filmi yapmaya iten neydi insan
merak ediyor. İsminden anladığımız kadarıyla "GOT", "Spartacus" gibi popüler dizilerden esinlenip ortaya birşeyler çıkarmaya niyetlenmiş herhalde ama sonuçta ejnebi materyal, gözü yemedi tahmin ederim, gene dönmüş dolaşmış Bizans'a sarmış. Hatta o kadar ki, "Kahpe Bizans"ın yeniden
çevrimi bile denebilir bu film için. Naçarların yerini Mayalar almış, gene bir oba beyi ve onun oğlu, kötü imparator yerine imparatoriçe vesaire... İnsan düşünmeden edemiyor, kimin için yapılmış bu film? Benim dönem artık çoluk çocuğa karıştı, sinemaya gidecek
olsa bile bu filme gitmez, bekler evinde izler. Yeni nesil
desen, zaten Bizans nedir Kara Murat kime nedir, ne ilgisi var ne bilgisi.
Sadece ülkemizle ilgisi olmayan, dünya genelinde parodi filmlerinin eski popülerliğini yitirmiş olması da bir başka husus filmin aleyhine çalışan. Eskiden ZAZ filmleri, "Scary Movie"ler vesaire seyirciden
rağbet görürdü ki bunların
Türkiye'deki şubelerini de Gani Müjde'nin oluşturduğu söylenebilir. Günümüzde artık seyirci bu tarz içeriklere burun kıvırıyor, hakikaten komik olan
sahneleri bile önyargıyla eleyebiliyor. "Geym of Bizans"ın da yer yer güldürdüğü sahneler oldu beni ama dediğim gibi, esas handikabı son kullanma tarihi geçmiş malzemeden yapılmış olması. Bir de mesela "Kahpe Bizans"ın kadrosu bu tarz malzemeyi
değerlendirebilecek, komedi arka planı sağlam bir oyuncu kadrosuyla bezeliydi. Bir tek Demet Şener vardı ayrıksı duran, o da güldürsün diye filme konulmamıştı zaten! Bu
filmin en başarılı parçası Ünal Yeter; hakikaten komedi yeteneği üst düzey bir oyuncu. Gonca Vuslateri de hakeza sırıtmıyor. İki gardiyanı oynayan Tahsin Hasoğlu ile Şems Özkan filmin gizli silahı gibi birşeyler resmen, keşke onlara daha fazla süre
verilseymiş. Bir de Hazal Şenel, o da yetenekli
bir komedyen. Esas kız Tuvana Türkay, hakikaten çok güzel bir yüz, rolün hakkını
vereyim diye bir hayli de zorlamış, türlü türlü
hallere sokmaktan imtina
etmemiş kendini ama çok cırtlak bir sesi var, tüm gayretlerini suya
düşürecek kadar. Gürkan Uygun da pek oturmamış bence. Geri kalanı da Tolgahan Sayışman, Murat Dalkılıç vesaire, bunlarla bu işein olacağı da belli olmayacağı da. Velhasılı kelam, tüm önyargıları bir yana bırakıp safi niyetlerle karşısına oturduğum bir filmdi ama, denilenler kadar var.
Son 20 senedir yaptığı işlerin neredeyse hiçbirini izlenebilir bulmamış olsam da "Kaygısızlar" ve "Baskül Ailesi"nden gelen bir kredisi vardır Gani Müjde'nin
her daim. Zaten zamanında "Kahpe Bizans" gösterime girer girmez bizi sinemaya koşturan da kendisine dair bu hüsnüzan olmuştu. "Kahpe Bizans" çocukluğu televizyonda "Battal Gazi", "Kara Murat", izleyerek geçmiş benim jenerasyonum için ideal bir 
filmdi çünkü anlatılan hikayeleri ilgiyle izlerken eksikleriyle dalga geçmek de hepimizin için olağan bir uygulama olagelmişti. O zamanki genç, çevik ve ahlaklı halimle filmi fazla bel aşağısı ve bayağı bulmuş, çok da beğenmemiştim ama aradan geçen zaman zarfında daha tahammül edilebilir bulduğumu da belirtmem lazım.
"Kahpe Bizans" ile 16 sene sonrasında gösterime giren "Geym of Bizans" arasında Gani Müjde sadece "Osmanlı Cumhuriyeti" filmini yönetmiş, çoğunlukla televizyon için 
işler yaparak geçirmişti zamanını. Devamlı üreten bir insan olması ve takip ettiği işlerin ekseriyetle iyi kötü tutmasından çıkarım yaparsak çok da seyirciyle ilişkisi kopmuş bir yazar olmadığı söylenebilir. Hal böyleyken Müjde'yi bu filmi yapmaya iten neydi insan 
merak ediyor. İsminden anladığımız kadarıyla "GOT", "Spartacus" gibi popüler dizilerden esinlenip ortaya birşeyler çıkarmaya niyetlenmiş herhalde ama sonuçta ejnebi materyal, gözü yemedi tahmin ederim, gene dönmüş dolaşmış Bizans'a sarmış. Hatta o kadar ki, "Kahpe Bizans"ın yeniden 
çevrimi bile denebilir bu film için. Naçarların yerini Mayalar almış, gene bir oba beyi ve onun oğlu, kötü imparator yerine imparatoriçe vesaire... İnsan düşünmeden edemiyor, kimin için yapılmış bu film? Benim dönem artık çoluk çocuğa karıştı, sinemaya gidecek
olsa bile bu filme gitmez, bekler evinde izler. Yeni nesil 
desen, zaten Bizans nedir Kara Murat kime nedir, ne ilgisi var ne bilgisi. 
Sadece ülkemizle ilgisi olmayan, dünya genelinde parodi filmlerinin eski popülerliğini yitirmiş olması da bir başka husus filmin aleyhine çalışan. Eskiden ZAZ filmleri, "Scary Movie"ler vesaire seyirciden 
rağbet görürdü ki bunların 
Türkiye'deki şubelerini de Gani Müjde'nin oluşturduğu söylenebilir. Günümüzde artık seyirci bu tarz içeriklere burun kıvırıyor, hakikaten komik olan 
sahneleri bile önyargıyla eleyebiliyor. "Geym of Bizans"ın da yer yer güldürdüğü sahneler oldu beni ama dediğim gibi, esas handikabı son kullanma tarihi geçmiş malzemeden yapılmış olması. Bir de mesela "Kahpe Bizans"ın kadrosu bu tarz malzemeyi 
değerlendirebilecek, komedi arka planı sağlam bir oyuncu kadrosuyla bezeliydi. Bir tek Demet Şener vardı ayrıksı duran, o da güldürsün diye filme konulmamıştı zaten! Bu 
filmin en başarılı parçası Ünal Yeter; hakikaten komedi yeteneği üst düzey bir oyuncu. Gonca Vuslateri de hakeza sırıtmıyor. İki gardiyanı oynayan Tahsin Hasoğlu ile Şems Özkan filmin gizli silahı gibi birşeyler resmen, keşke onlara daha fazla süre 
verilseymiş. Bir de Hazal Şenel, o da yetenekli 
bir komedyen. Esas kız Tuvana Türkay, hakikaten çok güzel bir yüz, rolün hakkını
vereyim diye bir hayli de zorlamış, türlü türlü 
hallere sokmaktan imtina
etmemiş kendini ama çok cırtlak bir sesi var, tüm gayretlerini suya
düşürecek kadar. Gürkan Uygun da pek oturmamış bence. Geri kalanı da Tolgahan Sayışman, Murat Dalkılıç vesaire, bunlarla bu işein olacağı da belli olmayacağı da. Velhasılı kelam, tüm önyargıları bir yana bırakıp safi niyetlerle karşısına oturduğum bir filmdi ama, denilenler kadar var.