Amcası Harrison Ford'un dublörü olan Jesse
Johnson aile mesleğine genç yaşında dalmış ve "Total Recall" gibi klasiklerle
kariyerine başlamış bir isim. 2000'lerin ikinci yarısında yönetmenliğe merak
salıp bir dolu DTV filmine imza atsa da ne bu filmler izleyenlerde çok bir etki
bırakmış ne de kendisi bu dönem yaptığı işleri çok hayırla yadediyor. İlk işi dublörlüğe
dönüp Spielberg ve Paul T.Anderson gibi yönetmenlerle çalıştıktan sonra
yönetmenlik zanaatine karşı yeni bir ilgi ve bakış açısı geliştirdiğini ifade
eden Johnson 2013'te Dolph Lundgren ve Steve Austin'li "Package" isimli bir filmle
geri dönüş yapsa da sonrasında bir dört yıl daha yeni bir filme bulaşmamıştı.
2017'de Scott Adkins'le yaptığı "Savage Dogs"la kariyerinde yeni bir sayfa açtığı söylenebilir yönetmen için, o zamandan bugüne yaptığı 10 filmin 6'sında beraberdiler. Bu filmlerin gördüğü ilginin kendisinden ziyade Adkins'in
popülaritesinden ileri geldiği varsayılabilse de sonuçta aktörün yaptığı onca
film içinde Johnson'la beraber yaptıklarının daha göze batması benzerlerinden
farklı bir yönetmenle çalıştığına bir işaret.
Bu filmler arasında fikir babasının bizzat
Johnson olduğu örneklerden ikincisiydi "The Debt Collector".
Yönetmenin neredeyse yirmi yıl önce yazmış olduğu bir senaryodan yola çıkan
film Adkins'in canlandırdığı karate hocası French'le açılıyor. Borçlarını
ödeyemediği için dojosu kapanma tehlikesi ile karşı karşıya olan French para
kazanmak için Tommy (Vladimir Kulich) isimli bir tefeci için tahsildarlık işine
giriyor. Tommy'nin French işi öğrensin diye yanına kattığı isimse Sue (Louis
Mandylor). Böylelikle French'le birlikte biz de bu işin inceliklerine vakıf
oluyoruz süre aktıkça.
"The Debt Collector" eskiden çok
örneğine rastladığımız ama günümüzde anaakım sinemada çok da karşımıza çıkmayan
buddy komedilere öykünen bir hikayeye sahip. Sıcak bir yaz günü Los Angeles'ın
muhtelif noktalarında farklı farklı tiplerle muhatap olarak geçiriyoruz bir
saati ve akabinde hikayeyi daha sabit bir yörüngeye sokan Barbosa (Tony Todd)
ile tanışıyoruz. Barbosa'nın Tommy'den talep ettiği hizmet alacak tahsili
değil, birinin bulunup tepelenmesi. İkili bu görevi yerine getirmek için işe
koyulsalar da çok geçmeden işin içinde başka şeylerin olduğunu idrak ediyorlar.
Ne derece başarılı olduğu tartışmaya açık olsa da ilginç bir hikaye şeması var,
orası kesin. Finalde bu hikaye doruğuna ulaşıp nihayete erse de biraz gösterişsiz
ve alelade bir şekilde son buluyor ve ister istemez bir buçuk saattir sevip
ısındığımız karakterler biraz özensiz bir şekilde seyirciyle yollarının
ayrıldığını düşünerek filmi bitiriyorsunuz. Bir de ara ara siyah beyaz olarak
beliren, kesilmek için beslenen inek sürüsü görüntüleri var. Johnson, Sue ve
French'in patronların gözünde kurbanlık etten farkları olmadığını ifade etmeye
çalışmış heralde ama gereksiz ve pek de işe yaramayan bir metafor çalışması
olmuş.
Röportajlarını okuma fırsatını bulduysanınz
anlamışsınızdır ki Johnson klasik dövüş sahnelerini gerçeklikle çok da ilgisi
olmadıkları için çok da takdir eden bir şahıs değil, yaptığı işlerde de hangi
yetenekli dövüş koreografı ile çalışırsa çalışsın bu tarz sahnelere aynı bakış
açısı ile yaklaştığını görebilmek mümkün. "The Debt Collector" da
Scott Adkins'in şahane uçan tekmelerini izlemek için ekran karşısına oturanları
hayal kırıklığına uğratacak banallikte, az sayıda, ve yer yer gereksiz bir
şekilde yavaş çekimle filme alınmış dövüş sahnelerine sahip. O kadar ki Adkins
dışında herhangi bir başka aktörü oynatsaymış da bir fark yaratmazmış, o derece
düz. Adkins'in dövüş yeteneğinden çok oyunculuğuyla öne çıktığı nadir
yapımlardan birisi "The Debt Collector"ama merkezdeki ikili içinde daha iyi yazılmış ve oynanmış olan
Mandylor'un Sue'su. Aktörün daha önceki herhangi bir işini izlememiş birisi
olarak buradaki yer yer sert, yer yer komik ve yer yer de gayet dramatik
olabilen performansından sonra yaptığı diğer filmlere de göz atma isteği
uyandırmayı başardı bende "The Debt Collector", Adkins ile de gayet iyi bir ikili oluşturmuşlar. Potansiyelini biraz kolay hacamat etse de gene de göz atmalık bir yapım.