Pazar, Aralık 04, 2022

The Debt Collector (2018) - Jesse V. Johnson


Amcası Harrison Ford'un dublörü olan Jesse Johnson aile mesleğine genç yaşında dalmış ve "Total Recall" gibi klasiklerle kariyerine başlamış bir isim. 2000'lerin ikinci yarısında yönetmenliğe merak salıp bir dolu DTV filmine imza atsa da ne bu filmler izleyenlerde çok bir etki bırakmış ne de kendisi bu dönem yaptığı işleri çok hayırla yadediyor. İlk işi dublörlüğe dönüp Spielberg ve Paul T.Anderson gibi yönetmenlerle çalıştıktan sonra yönetmenlik zanaatine karşı yeni bir ilgi ve bakış açısı geliştirdiğini ifade eden Johnson 2013'te Dolph Lundgren ve Steve Austin'li "Package" isimli bir filmle geri dönüş yapsa da sonrasında bir dört yıl daha yeni bir filme bulaşmamıştı. 2017'de Scott Adkins'le yaptığı "Savage Dogs"la kariyerinde yeni bir sayfa açtığı söylenebilir yönetmen için, o zamandan bugüne yaptığı 10 filmin  6'sında beraberdiler. Bu filmlerin gördüğü ilginin kendisinden ziyade Adkins'in popülaritesinden ileri geldiği varsayılabilse de sonuçta aktörün yaptığı onca film içinde Johnson'la beraber yaptıklarının daha göze batması benzerlerinden farklı bir yönetmenle çalıştığına bir işaret.


Bu filmler arasında fikir babasının bizzat Johnson olduğu örneklerden ikincisiydi "The Debt Collector". Yönetmenin neredeyse yirmi yıl önce yazmış olduğu bir senaryodan yola çıkan film Adkins'in canlandırdığı karate hocası French'le açılıyor. Borçlarını ödeyemediği için dojosu kapanma tehlikesi ile karşı karşıya olan French para kazanmak için Tommy (Vladimir Kulich) isimli bir tefeci için tahsildarlık işine giriyor. Tommy'nin French işi öğrensin diye yanına kattığı isimse Sue (Louis Mandylor). Böylelikle French'le birlikte biz de bu işin inceliklerine vakıf oluyoruz süre aktıkça. 


"The Debt Collector" eskiden çok örneğine rastladığımız ama günümüzde anaakım sinemada çok da karşımıza çıkmayan buddy komedilere öykünen bir hikayeye sahip. Sıcak bir yaz günü Los Angeles'ın muhtelif noktalarında farklı farklı tiplerle muhatap olarak geçiriyoruz bir saati ve akabinde hikayeyi daha sabit bir yörüngeye sokan Barbosa (Tony Todd) ile tanışıyoruz. Barbosa'nın Tommy'den talep ettiği hizmet alacak tahsili değil, birinin bulunup tepelenmesi. İkili bu görevi yerine getirmek için işe koyulsalar da çok geçmeden işin içinde başka şeylerin olduğunu idrak ediyorlar. Ne derece başarılı olduğu tartışmaya açık olsa da ilginç bir hikaye şeması var, orası kesin. Finalde bu hikaye doruğuna ulaşıp nihayete erse de biraz gösterişsiz ve alelade bir şekilde son buluyor ve ister istemez bir buçuk saattir sevip ısındığımız karakterler biraz özensiz bir şekilde seyirciyle yollarının ayrıldığını düşünerek filmi bitiriyorsunuz. Bir de ara ara siyah beyaz olarak beliren, kesilmek için beslenen inek sürüsü görüntüleri var. Johnson, Sue ve French'in patronların gözünde kurbanlık etten farkları olmadığını ifade etmeye çalışmış heralde ama gereksiz ve pek de işe yaramayan bir metafor çalışması olmuş.


Röportajlarını okuma fırsatını bulduysanınz anlamışsınızdır ki Johnson klasik dövüş sahnelerini gerçeklikle çok da ilgisi olmadıkları için çok da takdir eden bir şahıs değil, yaptığı işlerde de hangi yetenekli dövüş koreografı ile çalışırsa çalışsın bu tarz sahnelere aynı bakış açısı ile yaklaştığını görebilmek mümkün. "The Debt Collector" da Scott Adkins'in şahane uçan tekmelerini izlemek için ekran karşısına oturanları hayal kırıklığına uğratacak banallikte, az sayıda, ve yer yer gereksiz bir şekilde yavaş çekimle filme alınmış dövüş sahnelerine sahip. O kadar ki Adkins dışında herhangi bir başka aktörü oynatsaymış da bir fark yaratmazmış, o derece düz. Adkins'in dövüş yeteneğinden çok oyunculuğuyla öne çıktığı nadir yapımlardan birisi "The Debt Collector"ama merkezdeki ikili içinde daha iyi yazılmış ve oynanmış olan Mandylor'un Sue'su. Aktörün daha önceki herhangi bir işini izlememiş birisi olarak buradaki yer yer sert, yer yer komik ve yer yer de gayet dramatik olabilen performansından sonra yaptığı diğer filmlere de göz atma isteği uyandırmayı başardı bende "The Debt Collector", Adkins ile de gayet iyi bir ikili oluşturmuşlar. Potansiyelini biraz kolay hacamat etse de gene de göz atmalık bir yapım.