Perşembe, Temmuz 23, 2020

Yücel Çakmaklı: Milli Sinemanın Kurucusu

Erden Kıral'la aynı dönem Osman Fahir Seden'e asistanlık yapıp yanında yetişmiş yönetmenlerden biri de Yücel Çakmaklı'dır. Türk sinemasında kendisinin tabiriyle Milli sinemanın, yani dini yönleri ağır basan karakterlerin modern zamanlardaki durumlarına yönelen akımın mimarı olan yönetmen Seden ve Orhan Aksoy gibi isimlere asistanlık yaparak sinema hayatına başlamış, 1969 yapımı "Birleşen Yollar" filmi ile yönetmenliğe geçiş yapmıştır. "Memleketim", "Oğlum Osman" gibi birkaç filme imza attıktan sonra 70'lerin ikinci yarısında TRT bünyesinde üretmeye başlayan Çakmaklı 15 yıl boyunca aralarında "Kuruluş" ve "Küçük Ağa" gibi örneklerin bulunduğu bir çok diziyi televizyon ekranlarına getirmiştir. 80'lerin sonunda Minyeli Abdullah filmleriyle belli bir kitleyi sinemaya çekmeyi başarıp ciddi bir seyirci sayısına ulaşan Çakmaklı 90'lı yıllarda film üretimini azalarak durdurmuştur.

Çakmaklı'nın açtığı yoldan giderek filmcilik oynamaya çalışan Mesut Uçakan ve Metin Çamurcu gibilerden farklı olarak Çakmaklı'nın Yeşilçam bünyesinde yetişmişliği filmlerinde kendini belli eder, belli bir sinema duygusu hakimdir, resimleri güzeldir. Zaten Bu yeşilçamcı kimliği sayesinde filmlerinde Türkan Şoray, İzzet Günay, Ediz Hun, Hülya Koçyiğit, Tarık Akan gibi döneminin büyük yıldızlarını oynatmayı başarabilmiştir. Öte yandan hassasiyetlere dayalı bir sinema yapmanın yan etkisi olarak filmleri aşırı didaktiktir, mesajını kör göze parmak verir. Gene de kurulu bir sistem içinde kendi yolunu açarak bu doğrultuda eserler vermeye çalışması takdire şayandır, Türk Sinema tarihinin üzerinde durulması gereken bir ismidir.

Küre Yayınlarından Sinema tarihçisi ve eleştirmeni Burçak Evren'in editörlüğünde çıkan kitap "Milli Sinema", "Makaleler", "Söyleşiler" ve "Ardından" isminde 4 bölümden oluşuyor. Milli sinema, ulusal sinema gibi kavramlar artık bugün hükmü kalmamış tarihsel ögeler ama 1975 yılında konu üzerine Halit Refiğ, Metin Erksan, Duygu Sağıroğlu ve Çakmaklı gibi yönetmenlerin katılımıyla düzenlenen panelin transkriptini okumak bahsi geçen yönetmenlerin düşünsel dünyası hakkında fikir vermesi açısından ilginç bir deneyim. Hakeza "Milli Sinemanın Serüveni" başlıklı yazı da söz konusu akımın tarihi hakkında bilgilendirici. Makaleler ve Söyleşiler içinde de ilginç bir çok yazı mevcut. Özellikle Atilla Dorsay'ın yönetmenle 1975 yılında gerçekleştirdiği ve Çakmaklı'nın sinemasını çok yerinde eleştirel sorularla deştiği bölüm bir hayli keyifli. Küre Yayınları emek kokan bir çalışmaya imza atarak bu alanda eser veren birçok yayınevine ders niteliğinde dolu dolu bir esere imza atmış.