Çarşamba, Temmuz 08, 2020

Harley Quinn



DC'nin video piyasasına yaptığı filmleri elden geldiğince takip etmeye çalışsam da dizileri için öyle bir yaklaşımım yok,neticede bütünü itibariyle daha vakit alan şeyler. Harley Quinn çizgi roman aleminde en favori karakterlerimden biri olmasa bu dizi de çekmezdi muhtemelen ama iyi ki de çekmiş zira son yıllarda izlediğim en eğlenceli dizilerden birini izlemiş oldum.


Harley Quinn'in origin hikayesi az buçuk herkesin malumudur. Joker'i Arkham hapishanesinde terapi etmeye çalışan doktor Harleen Quinzel kendisinin fazla etkisinde kalarak yavaştan sıyırmaya başlar ve Joker'in sevgilisi/yancısı olarak suç alemlerine dalar. Sonraları Joker'le yolları ayrılmış ve solo takılmaya başlamıştır kendisi. Geçtiğimiz yıl içinde hikayenin buraya kadar olan kısmını kapsayan, Stepan Sejic'in yazıp çizdiği "Harleen" isimli şahane bir çizgi roman çıkmıştı. Sejic'in eseri ciddi sularda yüzüyord tabii kii, herhangi bir sululukta gözü yoktu.


Animasyonumuz da Harley Quinn'in Joker'le ilişkisinin son demlerinde başlıyor ve ondan ayrılmasıyla tam gaz hikayesine giriş yapıyor. Ondan sonrası Harley'nin Joker'siz de ayakta durabilecek bir kötülük abidesi Gotham suç alemine kanıtlama çabaları, bu yolda Injustice Leauge'e girmeye çalışması, sonra Poison Ivy'nin yardımlarıyla kendi tayfasını kurması, bir noktada ABD'den koparak tarafsız bölgeye dönüşen Gotham'ı ele geçirmesi şeklinde devame edip  en nihayetinde bir gönül macerasına kapılıp hepsini geride bırakması şeklinde sona eriyor.


Dizinin en büyük özelliği ve başarısının dayandığı nokta kan ve küfür konusunda +18 reytinge sahip olması. Elbette iyi bir komedi yapmak için bu özelliklere sahip olmak şart değil ama bu diziye çok yakışmış ve en etkili şekilde bunu kullanmaya başarmışlar. Henüz izleme olanağım olmadı ama animasyon film "Batman and Harley Quinn"in de biraz yetişkin temalı bir yapım olduğunu okumuştum ama bu denli olmadığı kesin. Kendilerini sansürün sınırlayıcılığından kurtaran yazarlar Gotham aleminin birçok ünlü karakterini yeniden ele alıp bir hayli eğlenmişler. Benim şahsen en favorilerimden biri Tom Hardy'nin performansıyla dalga geçen ve James Adomian'ın müthiş bir şekilde seslendirdiği Bane oldu. Christopher Meloni tarafından seslendirilen Jim Gordon tanıdığımız bildiğimiz halinden bir hayli farklı ve o kadar eğlenceli. Büyük bir ihtimalle Batman'i de daha önce hiç bir yerde bu dizideki yorumuyla görmediniz ve göremeyeceksiniz.


Dizinin merkezindeki iki isim Kaley Cuoco(Harley) ve Lake Bell(Ivy) ise resmen ağızları açık bırakacak derecede başarılılar. Aynı zamanda yapımcı kadrosunda da yer alan Cuoko'nun Harley'yi seslendireceğini ilk duyduğumda şaşırmıştım ve daha önceleri Tara Strong (Arkham video oyunları) ve Hynden Walch(DC animasyon filmleri) tarafından yapılan başarılı seslendirmelerden sonra Cuoko'yu rolle bağdaştırmamıştım açıkçası. O kadar yanlış bir düşünceymiş ki bu şimdi Cuoko dışında kimseyi Harley'yi seslendirmeye yakıştıramıyorum. Hakeza Lake Bell de daha önce birkaç filmde yan rolde izlediğim bir isimdi,o da Poison Ivy'yi  müthiş bir şekilde seslendirmiş.



Tabii burada esas aslan payı diziyi yaratan üçlünün; Justin Halpern,Patrick Schumacker ve Dean Lorey. Harley Quinn Joker'den bağımsız alındığında değerlendirmesi biraz zor bir karakter ve okuduğum bir çok çizgi romanında gördüğüm nokta karakter için uygun bir tonun tutturulmasında bir hayli zorlanılıyor. Yazar kadrosu bunu çok zekice aşmış ve Harley Quinn için belki de en uygun biçimi yakalamayı başarmışlar. Elini kana bulamaktan çekinmeyen, ağzı bozuk, yer yer absürdlük sınırlarını zorlayan ama kalıplaşmış karakterlerini ölesiye dalga geçmeyi becerebilen şahane bir dünya kurmuşlar. Beni yegane sıkan nokta (spoiler!) Ivy ile Harley arasındaki gönül ilişkisi oldu. Bu yeni işlenmiş bir konu değil ve birçok izleyenin de aklına gelmiş bir ihtimaldi ama gene de benim şahsi kanaatim yakın arkadaş olarak dinamiklerinin gayet yeterli olduğu ve bunu ileriye taşımanın çok da gerekli olmadığı yönünde. Üstelik Ivy'nin dizin en eğlenceli figürlerinden Kiteman ile olan ilişkisi bu vesileyle tozduman edildi ki en keyifli yan hikayelerden biri buydu. Uzun vadede o birliktelik yürümeyebilir ve daha organik bir şekilde sonlandırılabilirdi ama "Harlivy" olgusu hikayeye empoze edilince Kiteman-Ivy ilişkisini darmadağın etmekten başka çare kalmamıştı zira kim se Ivy'nin Kiteman'i Harley'ye tercih etmesini beklemiyordu.


DC Universe tarafından 26 bölüm olarak sipariş edilen dizi 13'er bölümlük iki sezon olarak altı ay arayla seyircisiyle buluştu ve biraz da torrentlerin sayesinde-çünkü DC Universe'e erişim ABD dışında bir hayli sıkıntılı- sağlam bir hayran kitlesi oluşmuş durumda. Dizinin finali itibariyle 26 bölüm olarak tasarlanmış olduğu belli oluyor ama devam sezonların gelmesi için bir hayran baskısı oluşmaya başlamış durumda ve yazar kadrosu da bir hayli istekli bu yönde. Umuyoruz patron tayfası da bu çağrılara kulak verir ve bir iki sezona daha kavuşuruz.