Salı, Mart 23, 2010

Allah'ın Belası, Olmaz Olası Filmler 2 - Burjuvazinin Gizli Çekiciliği


Den of Geek sitesinde yayınlanan "10 Dünya Sineması klişesi" başlıklı bir yazıda sayılan bi madde var, aynen aktarıyorum:

"EĞER BİR FİLMİN TÜMÜYLE ANLAŞILMAZ BİR KONUSU VARSA, BİRİLERİ MUTLAKA KAFANIZIN BASMADIĞINI İDDİA EDECEKTİR.  Dünya sineması hayranı olmanın gerçek sınavı budur. İzlediğinizde size tümüyle kafa s.kici görünen bi film hakkında, "aydınlanmış" dünya sineması hastası kankalarınızın deli gibi filmdeki altmetinleri ve göndermeleri  tartıştığına şahit olursunuz. Herkesin başına gelmiştir bu, hatta arada sizin de anlamış gibi yaptığınız dahi olmuştur. Ama işin özü şudur; 10 vakanın 9'unda, size tümüyle anlaşılmaz görünen bi film ya hakikaten anlaşılmazdır yada kurumlu,olduğundan fazlası gibi görünmeye çalışan bi saçmalıktan ibarettir. Bunu söylemekten çekinmeyin. Elbette titiz akademik araştırmalara namzet garip başyapıtlar çıktığı da olacaktır ama çoğu zaman yönetmen güneşin ışımadığı bi yerde uzunca bir vakit kaybolmuştur..."

Yazıda Emir Kusturica'nın "Black Cat, White Cat"i örnek gösterilmiş, bense sürrealizmin "emmi"si kabul edilen Luis Bunuel'in "Le Charme discret de la bourgeoisie/The Discreet Charm of the Bourgeoisie"ini konu edicem. Bugün bi başyapıt kabul edilen, övgülere boğulmuş, ama aynı zamanda zerre miktarı da mantık içermeyen bi filmden bahsediyoruz. Konu, bi grup kaymak tabakaya mensup insan evladının beraber akşam yemeği yemeye çalışması. Daha doğrusu başta siz öyle bi "konusu" var falan zannediyosunuz ama izlediğiniz şey birilerinin gündüz düşlerinden ibaret. Bu dallamaların akşam yemeğine dönük ilk girişimi, davet sahibinin bunları ertesi gün beklediğini belirtmesiyle akim kalıyo, beraber bi handa yemek yemeye karar veriyolar, ama handa yemek kalmamış, patronları öldü diye...Bi iki gün sonra tekrar niyetleniyolar ama bu sefer de davet edilen çift, yemeğe iştirak etmek yerine bahçede "yiyişmeyi" tercih ediyor. Bi başka deneme yemek yenilen yeri askerlerin basması ile sonuçlanıyo, araya bi tane anarşist kız giriyo, sonra çocukluğundan ve anasından bahsedip duran bi asker var, aynı altyapı sorunlarından muzdarip bi rahip de arada beliriyo, film bu salakların boş bi yolda yürümeleriyle son buluyor...Izdırap nitelğinde geçmiş bi 100 dakka da yanınıza kar kalıyor. Eğer yukarda bahsi geçen olay dizgesinden derin bi anlam çıkarmak isteyen veyahut çıkarabilen arkadaşlar varsa buyursunlar, ama benim hayatımda izleme durumunda kaldığım en boktan filmlerden biri olma payesini bileğinin hakkıyla elde etmiş bi filmdir bu...