-"Wait, I thought all you did was kill innocent people."
-"Innocent? Is that supposed to be funny? An obese man... a disgusting man who could barely stand up; a man who if you saw him on the street, you'd point him out to your friends so that they could join you in mocking him; a man, who if you saw him while you were eating, you wouldn't be able to finish your meal. After him, I picked the lawyer and I know you both must have been secretly thanking me for that one. This is a man who dedicated his life to making money by lying with every breath that he could muster to keeping murderers and rapists on the streets!"
-"Murderers?"
-"A woman..."
-"A woman..."
-"Murderers, John, like yourself?"
-"A woman... so ugly on the inside she couldn't bear to go on living if she couldn't be beautiful on the outside. A drug dealer, a drug dealing pederast, actually! And let's not forget the disease-spreading whore! Only in a world this shitty could you even try to say these were innocent people and keep a straight face. But that's the point. We see a deadly sin on every street corner, in every home, and we tolerate it. We tolerate it because it's common, it's trivial. We tolerate it morning, noon, and night. Well, not anymore. I'm setting the example. What I've done is going to be puzzled over and studied and followed... forever."
"-Bir dakika dur. Ben bütün yaptığının masum insanları öldürmek olduğunu sanıyordum.
-Masum mu? Dalga mı geçiyorsun? Şişmanlıktan ayakta bile duramayan iğrenç bir insan. Arkadaşlarına gösterip eğlenebileceğin birisi, yemekte karşılaşırsan yemeğini bitiremeyeceğin birisi. Avukata bakalım, ki bana bunun için bir teşekkür borçlusunuz. Bütün hayatını aldığı her nefeste yalan söyleyip cani ve tecavüzcüleri dışarıda tutmak için para kazanmaya adamış birisi!
-Katiller?
-Katiller?
-Bir kadın...
-Katiller John, senin gibi mi?
-Bir kadın...Dış güzelliği olmaksızın yaşamaya devam edemeyecek kadar içi çirkin bir kadın. Bir uyuşturucu satıcısı, gerçekte bir oğlancı! Hastalık saçan orospuyu da unutmayalım!.. Sadece boktan bir dünyada onlara masum deyip yoluna devam edersin. Ama mesele bu. Her sokak köşesinde, her evde ölümcül bir günah var. Ve biz görmezlikten geliyoruz. Görmezden geliyoruz çünkü kanıksadık. Havadan sudan şeyler gibi. Sabah, öğle ve akşam görmezden geliyoruz. Artık öyle olmayacak. Emsal olacağım. Yaptığım şey sonsuza kadar unutulmayacak, bilinecek, hatırlanacak..."
SE7EN (1995) - Yön. David FINCHER
Sen. Andrew Kevin WALKER