Cumartesi, Ağustos 01, 2020

Stranger Things 3


3 yıl önce "Stranger Things 2"nin görücüye çıktığı sıralarda dizinin kaç sezonluk ömrü olduğuna dair Duffer'lar ve Shawn Levy görüş beyan etmeye başlamışlardı. Herkes bir 3 üncü sezonun olacağında hem fikirdi ama ötesi hakkında bir kararsızlık hakim gibiydi. Matt Duffer'ın kendi ifadesiyle "4 az, 5 de çok gibi. Ne yapacağımıza karar vermiş değiliz". Aralık ayı gibi 3 üncü sezon onayı alındı ve ertesi yılın baharında çekimlere başlandı. Shawn Levy o vakitler 4 üncü sezonun da mutlaka geleceğini, 5 in de yüksek ihtimal dahilinde olduğunu söylemişti. İçinde bulunduğumuz zaman aralığı itibariyle 4'ün çekimlerine ara verilmiş durumda ve 2021 sonlarına kadar izleyebilecek gibi durmuyoruz, o da en iyi ihtimalle. Aktörlerin çoğunun ergenliklerini çoktan geride bıraktıkları ya da bırakacakları göz önüne alınınca 4'ten ötesinin ne derece mümkün olduğu tartışmaya açık şu an.


"Stranger Things 2" yayımlanmadan önce bir sonraki sezonun yazımına başlanmış aslında ve Netflix'in ilk başta istediği, çocuk aktörlerin karakterlerinden daha hızlı yaşlanıyor olmalarının dezavantajlarıyla uğraşmamak için 3 ve 4'ün birlikte yazılıp çekilmesiymiş aslında. Hem Levy hem de Duffer'lar sadece tek bir sezona odaklanmak istedikleri için bunu reddetmişler. İlk iki sezon bir yıl arayla yayımlanmışken Stranger Things 3"ün neredeyse 2 yıl sonra geldiği düşünülünce geriye dönüp bakıldığında kendileri açısından isabetli ama dizinin geleceği için çok da isabetli olmayan bir karar aldıklarını söylemek mümkün.


Üzerinden bir yılı aşkın zaman geçtikten sonra izleme fırsatı bulduğum dizinin son sezonu bir öncekinin bittiği yerin birkaç ay sonrasında, 1985 yazında başlıyor. AVM'ler o yaz itibariyle türemeye başlamış, aralarında Joyce'unkinin de bulunduğu birçok dükkanın işlerini kötü etkilemeye başlamış bile bu durum. O yüzden Hawkins dışında başka bir yere taşınmanın planlarını yapmakta. Bu duruma en çok kafası bozulan da Joyce'a karşı boş olmayan Hopper. Hopper'ın kafasını bozan sadece bu da değil üstelik, Eleven ile Mike'ın flörtleşmelerinden de kendisine gına gelmiş durumda. Bu konuda Will de Hopper'ın rahatsızlığını paylaşıyor zira gittiği yaz kampında kız arkadaş yapıp geldiğini iddia eden Dustin'in de eklenmesiyle birlikte grubun sapı haline gelmiş durumda kendisi ve arkadaşlarının eskisi gibi oyun eğlence peşinde değil de hatun peşinde koşturmaları zaten sıkıntılı çocuğu daha da asabi hale getiriyor.


Öte taraflı tehlikeler tekrar yüzlerini göstermeye başlayınca bu dertlerin hepsi unutuluyor tabii. Joyce dükkanındaki mıknatıslarla alakalı bir sıkıntı olduğunu gözlemliyor, Will gene Mind Flayer'ın soluğunu ensesinde hissetmeye başlıyor, Dustin kız arkadaşı ile telsiz bağlantısı kurmaya çalışırken bir Sovyet sinyali yakalıyor. Dustin, kankası Steve ve yeni karakter Robin (Maya Hawke) ile birlikte yakaladıkları Rusça mesajı çözmeye çalışırken Mind Flayer kasabadaki sıçanları bir şekilde bir değirmene toplayıp kendisine bir beden kazandırmayı başarıyor. Sıçanların bölgedeki bu cins hareketleri kasaba sakinlerini rahatsız edince yerel gazete için çalışmaya başlamış Jonathan ve Nancy de bunu haber yapmak için araştırmaya başlıyorlar ama olayın garipliğini sezmeleri çok uzun sürmüyor. Aynı şekilde Mind Flayer'ın Billy'yi ağına düşürüp kendisi için tetikçi haline getirmesi de. Billy'nin ortadan kaybolduğunu ve kendisiyle alakalı bir sıkıntı olduğunu ilk farkeden de Eleven ve Max oluyor tabii.

Artık bir "Stranger Things" klasiği olmuş şekilde Duffer'lar bir kaç ayrı hikaye ayağı yaratıp belli karakterleri bu hikayeler için istihdam ediyorlar. Dustin, Steve, Robin ve Lucas'ın uyuz kız kardeşi Rusların telsiz mesajları üzerinden AVM'nin altındaki Sovyet üssünü keşfediyorlar. ABD'nin başka boyutlarla ilişki içinde olduğunu öğrenen Sovyetler geri kalmak istememiş belli ki, Hawkins'e dükkan açmışlar. Yanına Hopper'ı da alan Joyce da bir şekilde bu bilgiye vakıf olmayı başarıyor bir noktada, sonrasında bir Rus bilim adamını ele geçirmeyi bile başarıyorlar ki bu adamın söylediklerine anlam verebilmek için Murray'nin yolunu tutmalarını gerektiriyor. Öte yandan Mind Flayer ile olan psişik rabıtasını arkadaşlarına ifşa eden Will de Billy'nin ele geçirildiğini idrak ediyor ve oğlanlarla kızlar birleşip Billy'nin ardına düşüyorlar. Bir süre sonra onlara sıçan hikayesinin ucunu takip eden Jonathan ve Nancy de katılıyor. Öğreniyoruz ki Mind Flayer Billy vasıtasıyla kasabanın sakinlerinin beyinlerini kontrol edip kendisine bir ordu yaratmaya çalışıyor. Öte yandan Hopper'ın yakaladığı bilim adamından öğrendiğimiz kadarıyla Ruslar da bir önceki sezon Eleven'ın kapattığı kapıyı açmanın derdindeler. Geçit kapalıyken Mind Flayer nasıl oluyor da beyinleri "flay" etmeyi başarıyor orası hiç anlaşılmıyor. Bu noktada bakmakla yükümlü oldukları çocuklar olduğu hatırlarına gelen Hopper ve Joyce, kesin bu veletler de bir şekilde bu mevzuya bulaşmıştır deyip aceleyle Hawkins'e geri geliyorlar. Sonunda herkesin yolu Billy ve Mind Flayer ile yüzleşmek üzere AVM'de kesişiyor.



Bir önceki sezon hikayeyi güzel bir şekilde sonlandırmayı başaran Duffer biraderlerin bu noktadan sonra gidecek yer bulamayıp önceki sezonların modellerini farklı ambalajla sunmaya karar verdikleri anlaşılıyor. İngilizce konuşan kötülerin yerini Rusça konuşanlar alıyor, 80'lerin soğuk savaş ortamına bir selam çakıyoruz. Hopper'ın peşine Arnold çakması bir Rus düşüyor, oradan "Terminator"e bir eyvallah diyoruz. Gene benliğini öte tarafın kralına sunmak durumunda kalmış bir karakterimiz var, sadece bu sefer kendisinin adı Will değil. Gene sezon içerisinde tanıyıp sempati duymaya başladığımız bir karakter finali göremeden hakkın rahmetine kavuşuyor. Gene finalde Eleven ile yaratık kapışması izliyoruz vs vs. Önceki sezonda işlerine yarayan ne varsa alıp üstüne aynısının tıpkısı bir sezon koydurmuş yazar tayfası. Prodüksiyon kalitesini arttırmışlar öncekilere nispetle ama karşılığında akıldan mantıktan fedakarlık yapmakta bir beis görülmemiş. Tamam eyvallah, fantastik bir hikaye izlediğimizin farkındayız ama aralarında 10 yaşlarında bir kız çocuğunun bulunduğu 4 sivilin gizli bir Sovyet üssüne sızmayı başarıp yeri geldiğinde eğitimli askerleri haklayabildiklerine inanmamızın beklenmesi saçmalık boyutlarına ulaşıyor artık. Ayrıca Hopper ile Joyce da son derece zorlama bir çift ve hiçbir şekilde kimyaları uymuyor birbirine. O yüzden Hopper'ın finaldeki akıbeti de istenildiği ölçüde vurucu olamıyor maalesef.



Bu sezonu izledikten sonra yapımcılara şunu söylemek mümkün; bir sezonluk ömrünüz ancak var, ötesi için çok da kasmaya gerek yok. Ki işler böyle giderse öyle bir şansları da olmayacak gibi zaten.