Cuma, Aralık 17, 2021

Castle Falls


Bugüne kadar yönettiği filmlerle hep video piyasasına çalışmış olan Dolph Lundgren'in bu işe en son giriştiğinin üzerinden 10 yıl geçmişti 2020 yılında "Castle Falls"un çekimlerine başlandığında. Şanssızlık o ki başlandığının ertesi günü çekimlerin yapıldığı şehirde karantina kararı alındığı için prodüksiyona 7 ay ara verilmek zorunda kaldı. Neticede Lundgren filmini bir şekilde tamamladı ve "Castle Falls" nihayet görücüye çıktı.


Kim Jee Woon'un Hollywood kariyerinin hem başlangıcı hem de bitişi olan "Last Stand"in senaristi tarafından yazılmış "Castle Falls". Ericson (Dolph Lundgren) kanser hastası kızını iyileştirmek için paraya ihtiyacı plan bir gardiyan. Hapishanedeki mahkumlardan birisi hasım bir çete liderinin tehditi altında ve bu durumdan kurtulmak için Ericson'ın yardımına ihtiyacı var. Karşılığında Ericson'a sunabileceği şeyse çete liderinin yıkılması kararlaştırılmuş bir binada zulalanmış yüklü bir miktarda parası olduğu bilgisi; "parayı al ve bana burada destek çık" diyor kısaca. Öte yandan bu durum kulağına çete lideri de boş durmayıp dışarıdaki erkek kardeşini durumdan haberdar ederek paraya ulaşmaları talimatını veriyor.


Diğer taraftan bir de Mike Wade (Scott Adkins) var; hayal ettiği dövüş kariyeri çıkmaza girince kendini inşaatlarda çalışırken bulan bir adam. Tabii çalıştığı yer paranın gizlenmiş olduğu bina ve şans eseri paraya herkesten önce ulaşan da o oluyor ama bunu binanın patlayıcılarla yerle bir edilmesine çok az zaman kala keşfettiği için keyfini çıkarmasına fırsat kalmadan hem Dolph hem de kötü adamlar paraya çökmek üzere hastaneye üşüşüyorlar. Ondan sonrası patlamaya kadar sürecek olan bir köşe kapmaca oyunu.


"Castle Falls" karakterlerinin her birine vakit ayırarak mevzu paraya ne derece ihtiyaçlarının olduğunun altını çizse de bunu biraz gereğinden fazla uzun yapıyor. Hastanedeki patlamanın gerçekleşmesi için geri sayımın başlamasıyla birlikte filmin temposu da hızlanıyor. Aksiyon namına çok çene düşürecek bir şey olmasa da Adkins'in son 8 senedir beraber çalıştığı dövüş koreografı Tim Man'in tasarladığı dövüş sahneleri tatminkar sayılabilir. Zaten buradaki yükün büyük kısmı gene Adkins'in omuzlarına binmiş zira geçirdiği kalça ameliyatından sonra Lundgren'in pek tekmelerle işi yok, yumruklarıyla bir iki sahnede varlığını gösteriyor ancak. Her daim algılandığından daha iyi bir oyuncu olduğunu düşündüğüm aktör burada, artık kendi kızı Ida tarafından canlandırıldığı için midir nedir, kaygılı baba sahnelerinde gayet başarılı olsa da iş olayın aksiyon kısımlarına gelince biraz daha ilgisiz gibi duran bir oyunculuk göstermiş. Bir filmi hem yönetip hem de başrolünde oynamak çok kolay iş değil, belki onunla da alakası olabilir. Kendi rolünü başkasına verip sadece kamera arkasında kalsa daha iyi olabilirmiş muhtemelen ama böyle bir filmin finansmanı ve satılmasında başrolde kendisinin yer alacak olmasının payı da büyüktür herhalde, dolayısıyla ne derece bir seçenekti bilemiyorum tabii. 


Senaryo aslında çerezlik bir film olabilecek malzemeye sahip, karakterlerin motivasyonları belli ve son perdesinde hepsinin aynı mekanda toplanarak aynı şeyin peşinde koşuyor olmalarının filme kattığı bir momentum var, Lundgren de bundan elinden geldiğince istifade ediyor. Hikaye talihleri yüzlerine gülmemiş iki adamın para için neler yapabilecekleri boyutuyla da özdeşleşmesi kolay bir hikaye, gerek Dolph gerekse de Adkins bunun seyirciye aktarımında başarılılar. Öte yandan biraz daha hızlı bir kurgu benimseyip filmin ritim duygusu üzerine çalışsa daha heyecanlı bir filme imza atabilirmiş yönetmen. Kimi sahnelerdeki müzik tercihlerinin çok yersiz olduğunu da belirtmeden geçmemek lazım. Neticede sıkmadan izlenebilen bir film olsa da insan Lundgren ve Adkins in bir arada yer aldığı bir filmden biraz daha  fazlasını bekliyor açıkçası.