Amerika tarihinin bir 30-40 yılına rahat etki etmiş bir figür olan FBI direktörü J.Edgar Hoover'ın hayatını konu edinen, Clien Eastwood'un yönettiği ve Leonardo Dicaprio'nun da başrolünde yer aldığı bir film fikri kağıt üzerinde iyi dursa uygulamada öyle olmamış maalesef. Hoover'ın teşkilatta yükselmeye başladığı 1919'dan ölümüne kadar olan 50 yıllık süreci 2 saate sığdırmaya çalışan film adamın ne icraatları ne de kendisi hakkında manalı bir şey söylemeyi beceremeden nihayete eriyor. Hayattayken kendisi hakkında bu iddiaları ileri sürenlere tüm hıncıyla saldırmış olsa da eşcinsel olduğu yönünde söylentilerin zamanında ayyuka çıktığı Hoover'ın bu yönü adamın hayatının diğer unsurlarının önüne geçmiş bir şekilde. Senaryoyu yazma işi "Milk"le Oscar kazanmış, aynı zamanda kendisi de
aktivistliği ağır basan bir gay olan Dustin Lance Black'e verildikten
sonra çok da farklı bir netice beklememek lazım gerçi ama son tahlilde elde kalan feci bir makyaj altında iki yaşlı adam gibi rol yapmaya çalışan DiCaprio ile Armie Hammer'ın birbirlerine romantik tripler attığı bir film olmuş. Feci makyaj demişken, sahneleri tek prova ile çekmesiyle tanınan, "American Sniper"daki oyuncak bebek sahnesiyle kendisiyle baya bir dalga da geçilen yönetmen Eastwood, artık ilerleyen yaşı vesilesiyle sayılı günleri kaldığına mı inanıyor nedir burada da sabırsızlığını filme sirayet ettirmiş bir hayli. Armie Hammer'ın bir röportajında belirttiğine göre çekilen bir sahne için prova yaptıklarını düşünen Hammer çekim esnasında senaryoyu elinde tutuyormuş. Eastwood'un "kestik" komutuyla şok olan Hammer yönetmene sahneyi elinde senaryoyla çektiklerini söylediğinde yönetmenin cevabı "kurguda o kısımları atarız" olmuş. Gene aynı şekilde bir sahnedeki performansından memnun kalmayan DiCaprio'nun tekrar çekme yönündeki talebi Eastwood tarafından reddedilince filmin geri kalanını yönetmenle fazla muhatap olmadan geçirmiş yıldız isim. Başrolündeki aktörleri bile filmden soğutan bu gereksiz pratiklik neticesinde Adam Driver'ın yer aldığı ilk film olması dışında hiç bir kayda değer özelliği olmayan bir yapım olarak tarihe geçiyor "J.Edgar".