Pazartesi, Aralık 13, 2021

The Nutty Professor (1996) - Tom Shadyac


Obeziteden muzdarip sempatik profesör Sherman Klump (Eddie Murphy) hamsterler üzerinde yaptığı deneyler üzerinden içtiğinde kendisini zayıflaştıran bir iksir keşfeder. Bu vesileyle yanık olduğu hatunun kalbini fethetmeye çalışan Sherman'ın alter egosu Buddy Love Sherman'ı komple elemine etmeye çalışınca işler sarpa sarar tabii. Halihazırda "Dr.Jekyll&Mr.Hyde" öyküsünün komedi ağırlıklı bir uyarlaması olan 1965 tarihli Jerry Lewis filminin yeniden çevrimi olan bu yapımı 1997 ocağında sinemada izlediğimde de çok beğenmemiştim. Demek ki anal mizaha dayalı bir komedi insana 14'ünde komik gelmiyorsa 40'ında da hiç komik gelmiyormuş, ikinci izleyişim vesilesiyle bunu da öğrenmiş oldum. Rivayet o ki normalde filmde cameo olarak belirmesi beklenen Jerry Lewis senaryodaki osuruk esprilerini o kadar bayık bulmuş ki vazgeçmiş. "Tropic Thunder"daki Jeff Portnoy karakterinin yaratılmasında baz alınan film bu, "The Fatties:Legacy". Kahvenin içine düşen fare pislikleri, milletin ağzına kaçan hamsterlar, birbiriyle osuruk üzerinden iletişim kuran aile bireyleri vs. filmin mizah anlayışı bu. Bir de Dave Chapelle ile Murphy arasında imrovize filme konulmuş olan bir atışma sahnesi var ki evlerden ırak. Her ikisinin de stand-up'ını izlemişliğim yok şimdilik ama filmde gördüklerimiz demoysa pek bir kaybım var gibi durmuyor. Murphy'nin yanı sıra Jim Carrey, Robin Williams ve Steve Carrell gibi sinema tarihinin en iyi komedyenleriye çalışmış bir yönetmen olan Tom Shadyac filmlerindeki komedi yaklaşımı biraz tuvalet mizahına abanan bir adam zaten. Bu hususiyetini bir nebze aşabildiği film olan "Liar Liar" da kariyerinin zirvesiydi zaten. Senaryoyu Murphy ile birlikte kaleme alan SNL kökenli Barry Blaustein ve David Sheffield ilk işleri "Police Academy 2" dışında tümüyle Murphy'yle çalışmış bir ikili zaten ("Coming to America", "Boomerang"). Dolayısıyla filmin bayağı mizahını komple Murphy'ye dayandırmak mümkün. 80'leri birbirinin ardı sıra gelen hit filmlerle geçirmiş olsa da 90'ların ilk yarısında "Beverly Hills Cop 3", "Vampire In Brooklyn" gibi ne gişe ne de eleştirel anlamda başarılı olabilen yapımlarda yer alan Murphy'nin kendisini tekrar eski günlerine döndürecek bir başarıya ihtiyacı vardı. Şişko komedisi olan klasik bir filmin mizahı 7 yaş seviyesine düşürülmüş çiğ bir versiyonuna imza atmanın bu tıkanıklıktan kurtulmak için en ideal yol olduğuna karar verdi heralde ki haksız da çıkmadı, 90'larda 100 milyon dolar hasılatı geçen ilk filmi bu oldu.


Murphy'nin Klump ailesinin tüm fertlerine hayat vermesine olanak sağlayan alanının efsane isimlerinden olan Rick Baker'ın kalburüstü makyaj çalışması filme dair eskimeyen nadir şeylerden -aynı şeyi günümüzden bakıldığında çok ilkel duran bilgisayar efektleri için söylemek mümkün değil tabii-. Normalde stüdyonun karşı çıktığı bir fikirmiş bu, her karakteri farklı bir aktörün canlandırması daha az zaman harcanmasına ve maliyete neden olacak bir yol neticede. Fakat Murhpy, Baker'ın da yardımıyla stüdyo için bir demo sahne çekip patronları ikna etmeyi başarmış. Başarılı makyajı destekleyen bir adanmışlıkla her bir karakteri farklılaştırıp özgün hale getirmeyi başarıyor zaten aktör ama en iyi performansını da Sherman'da sergiliyor. Bu karakteri canlandırırken o kadar sempatik, masum ve mahcup bir oyunculuğu var ki keşke zıvanadan çıkık bir komedi yerine bu karakterin üzerine daha çok oynayan akıllı uslu bir güldürüye yönelseymiş diye düşünmeden edemiyorsunuz. 


"The Nutty Professor" zamanında iyi gişe yapmakla kalmayıp fena olmayan eleştiriler de alınca 2000'de Peter Segal'ın yönettiği bir devam filmine de imza attı Murphy. Ben izlememiş olsam da ilkinden daha iğrenç bir mizahı olduğunu okudum sağda solda. Ağır makyajla farklı karakterleri canlandırma işine yerden yere vurulduğu "Norbit" ile ileride tekrar dönecek olan aktör 1998'de de bir başka 60'lar komedisi olan "Dr.Dolittle"ın yeniden çevriminde de yer almıştı.


Son kertede mutfağında birçok yetenekli isim olmasına rağmen bilinçli bir şekilde herkes tarafından sevilmesin diye yapılmış, neticede benim gibi keyif almak için kendini zorlayan izleyicileri soğutan bir film "The Nutty Professor"